HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK
KANUNU
Kanun Numarası : 6325
Kabul Tarihi : 7/6/2012
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih :
22/6/2012 Sayı : 28331
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5
Cilt : 52
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı, hukuk
uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde uygulanacak usul ve
esasları düzenlemektir.
(2) Bu Kanun, yabancılık unsuru
taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf
edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının
çözümlenmesinde uygulanır. Şu kadar ki, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar
arabuluculuğa elverişli değildir.
Tanımlar (1)
MADDE 2 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
ç) Daire Başkanlığı: Hukuk İşleri
Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulacak Arabuluculuk Daire Başkanlığını,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Arabuluculuğa İlişkin Temel İlkeler
İradi olma ve eşitlik
MADDE 3 – (1) Taraflar, arabulucuya
başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek
konusunda serbesttirler. (Ek cümle:6/12/2018-7155/22 md.) Şu
kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.
(2) Taraflar, gerek arabulucuya
başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler.
Gizlilik
MADDE 4 – (1) Taraflarca aksi
kararlaştırılmadıkça arabulucu, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde kendisine
sunulan veya diğer bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile diğer
kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür.
(2) Aksi kararlaştırılmadıkça
taraflar ve görüşmelere katılan diğer kişiler de bu konudaki gizliliğe uymak
zorundadırlar. (1) (12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı Kanunun 18 inci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “taraflar da” ibaresi “taraflar ve görüşmelere
katılan diğer kişiler de” şeklinde değiştirilmiştir.)
Beyan veya belgelerin
kullanılamaması
MADDE 5 – (1) Taraflar, arabulucu veya
arabuluculuğa katılanlar da dâhil üçüncü bir kişi, uyuşmazlıkla ilgili olarak
hukuk davası açıldığında yahut tahkim yoluna başvurulduğunda, aşağıdaki beyan
veya belgeleri delil olarak ileri süremez ve bunlar hakkında tanıklık yapamaz:
ç) Sadece arabuluculuk faaliyeti
dolayısıyla hazırlanan belgeler.
(2) Birinci fıkra hükmü, beyan veya
belgenin şekline bakılmaksızın uygulanır.
(3) Birinci fıkrada belirtilen
bilgilerin açıklanması mahkeme, hakem veya herhangi bir idari makam tarafından
istenemez. Bu beyan veya belgeler, birinci fıkrada öngörülenin aksine, delil
olarak sunulmuş olsa dahi hükme esas alınamaz. Ancak, söz konusu bilgiler bir
kanun hükmü tarafından emredildiği veya arabuluculuk süreci sonunda varılan
anlaşmanın uygulanması ve icrası için gerekli olduğu ölçüde açıklanabilir.
(4) Yukarıdaki fıkralar,
arabuluculuğun konusuyla ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, hukuk davası ve
tahkimde uygulanır.
(5) Birinci fıkrada belirtilen
sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, hukuk davası ve tahkimde ileri sürülebilen
deliller, sadece arabuluculukta sunulmaları sebebiyle kabul edilemeyecek
deliller haline gelmez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Arabulucuların Hak ve
Yükümlülükleri
Unvanın kullanılması
MADDE 6 – (1) Sicile kayıtlı olan
arabulucular, arabulucu unvanını ve bu unvanın sağladığı yetkileri kullanma
hakkına sahiptirler.
(2) Arabulucu, arabuluculuk
faaliyeti sırasında bu unvanını belirtmek zorundadır.
(3) (Ek: 12/10/2017-7036/19
md.) Daire Başkanlığı, arabulucuların uzmanlık alanlarını ve uzmanlığa
ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Ücret ve masrafların istenmesi
MADDE 7 – (1) Arabulucu yapmış olduğu
faaliyet karşılığı ücret ve masrafları isteme hakkına sahiptir. Arabulucu,
ücret ve masraflar için avans da talep edebilir.
(2) Aksi kararlaştırılmadıkça
arabulucunun ücreti, faaliyetin sona erdiği tarihte yürürlükte bulunan
Arabulucu Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenir ve ücret ile masraf
taraflarca eşit olarak karşılanır.
(3) Arabulucu, arabuluculuk
sürecine ilişkin olarak belirli kişiler için aracılık yapma veya belirli
kişileri tavsiye etmenin karşılığı olarak ücret alamaz. Bu yasağa aykırı
işlemler batıldır.
Taraflarla görüşme ve iletişim
kurulması
MADDE 8 – (1) Arabulucu, tarafların her biri
ile ayrı ayrı veya birlikte görüşebilir ve iletişim kurabilir. (Mülga
ikinci cümle: 12/10/2017-7036/20 md.) (…)
Görevin özenle ve tarafsız biçimde
yerine getirilmesi
MADDE 9 – (1) Arabulucu görevini özenle,
tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir.
(2) Arabulucu olarak
görevlendirilen kimse, tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektirecek önemli
hâl ve şartların varlığı hâlinde, bu hususta tarafları bilgilendirmekle
yükümlüdür. Bu açıklamaya rağmen taraflar, arabulucudan birlikte talep
ederlerse, arabulucu bu görevi üstlenebilir yahut üstlenmiş olduğu görevi
sürdürebilir.
(3) Arabulucu, taraflar arasında
eşitliği gözetmekle yükümlüdür.
(4) Arabulucu, bu sıfatla görev
yaptığı uyuşmazlıkla ilgili olarak açılan davada, daha sonra taraflardan
birinin avukatı olarak görev üstlenemez.
Reklam yasağı
MADDE 10 – (1) Arabulucuların iş elde etmek
için reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve
özellikle tabelalarında ve basılı kâğıtlarında arabulucu, avukat ve akademik
unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.
Tarafların aydınlatılması
MADDE 11 – (1) Arabulucu, arabuluculuk
faaliyetinin başında, tarafları arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları
hakkında gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlüdür.
Aidat ödenmesi
MADDE 12 – (1) Arabuluculardan sicile
kayıtlarında giriş aidatı ve her yıl için yıllık aidat alınır.
(2) Giriş aidatı ve yıllık aidatlar
genel bütçeye gelir kaydedilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Arabuluculuk Faaliyeti
Arabulucuya başvuru
MADDE 13 – (1) Taraflar dava açılmadan önce
veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler.
Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik
edebilir.
(2) Aksi kararlaştırılmadıkça
taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz gün içinde olumlu cevap
verilmez ise bu teklif reddedilmiş sayılır.
(3) (Ek: 12/10/2017-7036/21
md.) Arabuluculuk ücretini karşılamak için adli yardıma ihtiyaç duyan
taraf, arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinin
kararıyla adli yardımdan yararlanabilir. Bu konuda 12/1/2011 tarihli ve 6100
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334 ila 340 ıncı maddeleri kıyasen
uygulanır.
Arabulucunun seçilmesi
MADDE 14 – (1) Başkaca bir usul
kararlaştırılmadıkça arabulucu veya arabulucular taraflarca seçilir.
Arabuluculuk faaliyetinin
yürütülmesi
MADDE 15 – (1) Arabulucu, seçildikten sonra
tarafları en kısa sürede ilk toplantıya davet eder.
(2) Taraflar, emredici hukuk
kurallarına aykırı olmamak kaydıyla arabuluculuk usulünü serbestçe
kararlaştırabilirler.
(3) Taraflarca kararlaştırılmamışsa
arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın
hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak
arabuluculuk faaliyetini yürütür.
(4) Niteliği gereği yargısal bir
yetkinin kullanımı olarak sadece hâkim tarafından yapılabilecek işlemler
arabulucu tarafından yapılamaz.
(5) Dava açıldıktan sonra
tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan etmeleri hâlinde
yargılama, mahkemece üç ayı geçmemek üzere ertelenir. Bu süre, tarafların
birlikte başvurusu üzerine üç aya kadar uzatılabilir.
(6) (Değişik:
12/10/2017-7036/22 md.) Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat,
kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Uyuşmazlığın
çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır
bulundurulabilir.
(7) (Ek: 12/10/2017-7036/22
md.) Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde
arabulucu bir çözüm önerisinde bulunabilir.
(8) (Ek: 12/10/2017-7036/22
md.) Arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici tarafından
belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya
da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil eder. Komisyon, arabuluculuk
müzakereleri sonunda gerekçeli bir rapor düzenler ve beş yıl boyunca saklar.
(9) (Ek: 12/10/2017-7036/22
md.) Komisyon üyelerinin arabuluculuk faaliyeti kapsamında yaptıkları
işler ve aldıkları kararlar sebebiyle açılacak tazminat davaları, ancak Devlet
aleyhine açılabilir. Devlet ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine
aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan üyelere ödeme
tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu eder.
(10) (Ek:
12/10/2017-7036/22 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlıkça yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir.
Arabuluculuk sürecinin başlaması ve
sürelere etkisi
MADDE 16 – (1) Arabuluculuk süreci, dava
açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet
edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda
anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren
işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu
süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi
veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma
dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının
tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(2) Arabuluculuk sürecinin
başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü
sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Arabuluculuğun sona ermesi
MADDE 17 – (1) Aşağıda belirtilen hâllerde
arabuluculuk faaliyeti sona erer:
ç) Tarafların anlaşarak
arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
(2) Arabuluculuk faaliyeti sonunda
tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl
sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek
bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca
imzalanır. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa,
sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır. (1) (12/10/2017
tarihli ve 7036 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“taraflar veya vekillerince” ibareleri “taraflar, kanuni temsilcileri veya
avukatlarınca” şeklinde değiştirilmiştir.)
(3) Arabuluculuk faaliyeti sonunda
düzenlenen tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların
yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçları konusunda
taraflara gerekli açıklamaları yapar.
(4) Arabuluculuk faaliyetinin sona
ermesi hâlinde, arabulucu, bu faaliyete ilişkin kendisine yapılan bildirimi,
tevdi edilen ve elinde bulunan belgeleri, ikinci fıkraya göre düzenlenen
tutanağı beş yıl süre ile saklamak zorundadır. Arabulucu, arabuluculuk
faaliyeti sonunda düzenlediği son tutanağın bir örneğini arabuluculuk
faaliyetinin sona ermesinden itibaren bir ay içinde Genel Müdürlüğe gönderir.
Tarafların anlaşması (2) (12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı
Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “asıl
uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki kurallarına göre belirlenecek olan
mahkemeden” ibaresi “arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden”
şeklinde ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “üzerinden de yapılabilir”
ibaresi “üzerinden yapılır” şeklinde değiştirilmiştir.)
MADDE 18 – (1) Arabuluculuk faaliyeti sonunda
varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi
hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır.
(2) Taraflar arabuluculuk faaliyeti
sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine
ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa
başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi,
arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir.
Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın
icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden
talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır. (2)
(3) İcra edilebilirlik şerhinin
verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden
yapılır. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin
uyuşmazlıklarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı
anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı
hususlarıyla sınırlıdır. Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi
için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara
karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır.
Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî
işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır. (2)
(4) (Ek: 12/10/2017-7036/24
md.) Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları
anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge
sayılır.
(5) (Ek: 12/10/2017-7036/24
md.) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde,
üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM (1)
Dava Şartı Olarak Arabuluculuk
(6/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı
Kanunun 23 üncü maddesiyle Kanuna Dördüncü Bölümden sonra gelmek üzere “Dava
Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla Beşinci Bölüm eklenmiş, diğer bölümler
buna göre teselsül ettirilmiştir.)
Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23
md.)
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya
başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine
aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti
sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu
tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu
zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık
kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden
reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine
getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın
usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının
anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı
yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
(3) Daire Başkanlığı, sicile
kayıtlı arabuluculardan bu madde uyarınca arabuluculuk yapmak isteyenleri,
varsa uzmanlık alanlarını da belirterek, görev yapmak istedikleri adli yargı
ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeler ve listeleri ilgili
komisyon başkanlıklarına bildirir. Komisyon başkanlıkları, bu listeleri kendi
yargı çevrelerindeki arabuluculuk bürolarına, arabuluculuk bürosu kurulmayan
yerlerde ise görevlendirecekleri sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne
gönderir.
(4) Başvuru, uyuşmazlığın konusuna
göre yetkili mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk
bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır.
(5) Arabulucu, komisyon
başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenir. Ancak
tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları hâlinde
bu arabulucu görevlendirilir.
(6) Başvuran taraf, kendisine ve
elinde bulunması hâlinde karşı tarafa ait her türlü iletişim bilgisini
arabuluculuk bürosuna verir. Büro, tarafların resmî kayıtlarda yer alan
iletişim bilgilerini araştırmaya da yetkilidir. İlgili kurum ve kuruluşlar, büro
tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür.
(7) Taraflara ait iletişim
bilgileri, görevlendirilen arabulucuya büro tarafından verilir. Arabulucu bu
iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da
yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak
görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder.
Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar.
(8) Arabulucu, görevlendirmeyi
yapan büronun yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alamaz. Karşı taraf
en geç ilk toplantıda, yetkiye ilişkin belgeleri sunmak suretiyle arabuluculuk
bürosunun yetkisine itiraz edebilir. Bu durumda arabulucu, dosyayı derhâl
ilgili sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere büroya teslim eder. Mahkeme,
harç alınmaksızın dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda en geç bir hafta
içinde yetkili büroyu kesin olarak karara bağlar ve dosyayı büroya iade eder.
Mahkeme kararı büro tarafından 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu
hükümleri uyarınca taraflara tebliğ edilir. Yetki itirazının reddi durumunda
aynı arabulucu yeniden görevlendirilir ve dokuzuncu fıkrada belirtilen süreler
yeni görevlendirme tarihinden başlar. Yetki itirazının kabulü durumunda ise
kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde yetkili büroya başvurulabilir. Bu
takdirde yetkisiz büroya başvurma tarihi yetkili büroya başvurma tarihi olarak
kabul edilir. Yetkili büro, beşinci fıkra uyarınca arabulucu görevlendirir.
(9) Arabulucu, yapılan başvuruyu
görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre
zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.
(10) Arabulucu; taraflara
ulaşılamaması veya taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması ya da
tarafların anlaşması yahut tarafların anlaşamaması hâllerinde arabuluculuk
faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl
arabuluculuk bürosuna bildirir.
(11) Taraflardan birinin geçerli
bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk
faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta
belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama
giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine
hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren
arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları
yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk
faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari
Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi
kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret,
Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda
taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya
iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde,
iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı
bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların
anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi
kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate
alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı
bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama
giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk
bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti
sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek,
anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil
olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.
(15) Arabuluculuk bürosuna
başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede
zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.
(16) Dava açılmadan önce ihtiyati
tedbir kararı verilmesi hâlinde 6100 sayılı Kanunun 397 nci maddesinin birinci
fıkrasında, ihtiyati haciz kararı verilmesi hâlinde ise 9/6/1932 tarihli ve
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında
düzenlenen dava açma süresi, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son
tutanağın düzenlendiği tarihe kadar işlemez.
(17) Arabuluculuk görüşmeleri,
taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabulucuyu görevlendiren büronun bağlı
bulunduğu adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunun yetki alanı
içinde yürütülür.
(18) Özel kanunlarda tahkim veya
başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğunun olduğu
veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu hâllerde, dava şartı olarak arabuluculuğa
ilişkin hükümler uygulanmaz.
(19) İlgili kanunlarda dava şartı
olarak arabuluculuğa ilişkin kabul edilen özel hükümler saklıdır.
(20) Bu bölümde hüküm bulunmayan
hâllerde niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
Arabulucular Sicili
Arabulucular sicilinin tutulması
MADDE 19 – (1) Daire Başkanlığı, özel hukuk
uyuşmazlıklarında arabuluculuk yapma yetkisini kazanmış kişilerin sicilini
tutar. Bu sicilde yer alan kişilere ilişkin bilgiler, Daire Başkanlığı
tarafından elektronik ortamda da duyurulur.
(2) Arabulucular sicilinin
tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle
düzenlenir.
Arabulucular siciline kayıt
şartları
MADDE 20 – (1) Sicile kayıt, ilgilinin Daire
Başkanlığına yazılı olarak başvurması üzerine yapılır.
(2) Arabulucular siciline
kaydedilebilmek için; (1) (5/6/2017 tarihli ve 691 sayılı KHK’nin 9
uncu maddesiyle, bu fıkraya (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş
ve mevcut (d) bendi (e) bendi şeklinde teselsül ettirilmiş, daha sonra
31/1/2018 tarihli ve 7069 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle bu hüküm aynen kabul
edilerek kanunlaşmıştır.)
ç) (Değişik:
12/10/2017-7036/25 md.) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten
işlenen bir suçtan dolayı bir yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da affa
uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu
düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat
karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı
değerlerini aklama veya kaçakçılık, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma, yalan
tanıklık ve yalan yere yemin suçlarından mahkûm olmamak,
gerekir.
(3) Arabulucu, sicile kayıt
tarihinden itibaren faaliyetine başlayabilir.
(4) (Ek: 12/10/2017-7036/25
md.) Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabulucuları, görev yapmak
istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeler
ve listeleri ilgili komisyon başkanlıklarına gönderir. Bir arabulucu, en fazla
üç komisyon listesine kaydolabilir.
Arabulucular sicilinden silinme
MADDE 21 – (1) Daire Başkanlığı, arabuluculuk
için aranan koşulları taşımadığı hâlde sicile kaydedilen veya daha sonra bu
koşulları kaybeden arabulucunun kaydını siler.
(2) Daire Başkanlığı, bu Kanunun
öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmediğini tespit ettiği arabulucuyu yazılı
olarak uyarır; bu uyarıya uyulmaması hâlinde arabulucunun savunmasını aldıktan
sonra, gerekirse adının sicilden silinmesini Kuruldan talep eder.
(3) Arabulucu, arabulucular
sicilinden kaydının silinmesini her zaman isteyebilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Arabuluculuk Eğitimi ve Eğitim
Kuruluşları
Arabuluculuk eğitimi
MADDE 22 – (1) Arabuluculuk eğitimi, hukuk
fakültesinin tamamlanmasından sonra alınan, arabuluculuk faaliyetinin
yürütülmesiyle ilgili temel bilgileri, iletişim teknikleri, müzakere ve
uyuşmazlık çözüm yöntemleri ve davranış psikolojisi ile yönetmelikte
gösterilecek olan diğer teorik ve pratik bilgileri içeren eğitimi ifade eder.
Eğitim kuruluşlarına izin verilmesi
MADDE 23 – (1) Arabuluculuk eğitimi,
bünyesinde hukuk fakültesi bulunan üniversitelerin hukuk fakülteleri, Türkiye
Barolar Birliği ve Türkiye Adalet Akademisi tarafından verilir. Bu kuruluşlar
Bakanlıktan izin alarak eğitim verebilirler. İzin verilen eğitim kuruluşlarının
listesi elektronik ortamda yayımlanır.
(2) İzin için yazılı olarak
başvurulur. Bu başvuruda eğitim programı, eğiticilerin sayısı ve uzmanlıkları
ile eğitim kuruluşu veya eğitim programının finansman kaynakları hakkında
gerekçeli bilgi verilir.
(3) Başvuruda sunulan belgelere
dayalı olarak, eğitimin amacına ulaşacağı ve eğitim kuruluşlarında eğitim
faaliyetinin devamlılığının sağlanacağı tespit edilirse, ilgili eğitim
kuruluşuna en çok üç yıl için geçerli olmak üzere izin verilir.
İzin süresinin uzatılması
MADDE 24 – (1) Sicile kayıtlı olan bir eğitim
kuruluşu kayıt süresinin bitiminden en erken bir yıl ve en geç üç ay önce,
sicildeki kaydının geçerlilik süresinin uzatılmasını yazılı olarak talep
edebilir. Eğitim kuruluşunun 26 ncı maddeye göre sunduğu raporlardan, arabuluculuk
eğitiminin başarılı şekilde devam ettiğinin anlaşıldığı ve 27 nci maddede
belirtilen sebeplerin bulunmadığı hâllerde, verilmiş bulunan iznin geçerlilik
süresi her defasında üç yıl uzatılabilir. Eğitim kuruluşu, süresi içinde
yaptığı başvuru hakkında karar verilinceye kadar listede kayıtlı kalır.
Arabuluculuk yetki belgesi
MADDE 25 – (1) Eğitim kuruluşları,
eğitimlerini başarıyla tamamlayan kişilere arabuluculuk eğitimini
tamamladıklarına dair bir belge verir.
Daire Başkanlığına bilgi verme
yükümlülüğü
MADDE 26 – (1) Eğitim kuruluşları, her yıl
ocak ayında bir önceki yıl içinde gerçekleştirdikleri eğitim faaliyetinin
kapsamı, içeriği ve başarısı konusunda Daire Başkanlığına bir rapor sunar.
Eğitim kuruluşuna verilen iznin
iptali
MADDE 27 – (1) Aşağıdaki hâllerde eğitim
kuruluşuna verilmiş olan izin, Bakanlığın talebi üzerine Kurul tarafından iptal
edilir:
ç) 26 ncı maddedeki rapor verme
yükümlülüğünün yapılan ihtara rağmen yerine getirilmemesi.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Kuruluş ve Görevler
Kuruluş ve teşkilat
MADDE 28 – (1) Bu Kanunda belirtilen görevleri
yerine getirmek üzere, Genel Müdürlük bünyesinde Daire Başkanlığı kurulur.
(2) Arabuluculuk hizmetlerine
ilişkin olarak bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek üzere, Bakanlık
bünyesinde Arabuluculuk Kurulu oluşturulur.
(3) (Ek: 12/10/2017-7036/26
md.) Arabuluculuğa başvuranları bilgilendirmek, arabulucuları
görevlendirmek ve kanunla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere
Bakanlık tarafından uygun görülen adliyelerde arabuluculuk büroları kurulur.
Adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından, münhasıran bu
bürolarda çalışmak üzere bir yazı işleri müdürü ile yeteri kadar personel
görevlendirilir. Arabuluculuk büroları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından
belirlenen sulh hukuk hâkiminin gözetim ve denetimi altında görev yapar. Arabuluculuk
bürosu kurulmayan yerlerde bu büroların görevi, adli yargı ilk derece mahkemesi
adalet komisyonunca görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğü
tarafından ilgili hâkimin gözetim ve denetimi altında yerine getirilir.
Daire Başkanlığı
MADDE 29 – (1) Daire Başkanlığı, bir daire
başkanı, yeteri kadar tetkik hâkimi ve diğer personelden oluşur.
Daire Başkanlığının görevleri
MADDE 30 – (1) Daire Başkanlığının görevleri
şunlardır:
ç) Arabuluculuk kurumunun
tanıtımını yapmak, bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek, ulusal ve uluslararası
kongre, sempozyum ve seminer gibi bilimsel organizasyonları düzenlemek veya
desteklemek.
ğ) Görev alanına giren kanun ve
düzenleyici işlemler hakkında inceleme ve araştırma yaparak Genel Müdürlüğe
öneride bulunmak.
ı) Yıllık Arabuluculuk Asgari Ücret
Tarifesini hazırlamak.
Kurul (1)
(12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı
Kanunun 27 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan
“Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu” ibaresi “Hâkimler ve Savcılar Kurulu”
şeklinde değiştirilmiş, (g) bendinden sonra gelmek üzere (ğ) ve (h) bentleri
eklenmiş, diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiş ve mevcut (h) bendinde
yer alan “Müdürü” ibaresi “Başkanı” şeklinde değiştirilmiştir.)
MADDE 31 – (1) Kurul aşağıdaki üyelerden
oluşur:
ç) Türkiye Barolar Birliğinden üç
temsilci.
ğ) (Ek: 12/10/2017-7036/27
md.) Kendisine mensup işçi sayısı en çok olan üç işçi sendikaları
konfederasyonunca seçilecek birer temsilci.
ı) Türkiye Esnaf ve Sanatkarları
Konfederasyonundan bir temsilci. (1)
(2) Başkan ihtiyaca göre Kurul
toplantılarına uzman kişileri çağırabilir.
(3) Kurul başkanı Genel Müdürdür.
Genel Müdürün bulunmadığı toplantılarda Başkanlık görevi Daire Başkanı
tarafından yerine getirilir.
(4) Kurul, mart ve eylül aylarında
olmak üzere yılda en az iki kez toplanır. Ayrıca, Başkanın veya en az beş
üyenin talebiyle Kurul her zaman toplantıya çağrılabilir.
(5) Kurul üye tam sayısının salt
çoğunluğu ile karar alır. Mazeretsiz olarak art arda iki toplantıya katılmayan
üyenin üyeliği düşer.
(6) Kurulun Bakanlık dışından
görevlendirilen üyelerinin görev süresi üç yıldır. Görev süresi dolan üyeler
yeniden görevlendirilebilir.
(7) Başka yerden katılan Kurul
üyelerinin gündelik, yol gideri, konaklama ve diğer zorunlu giderleri 10/2/1954
tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre Bakanlıkça karşılanır.
(8) Kurulun çalışma usul ve
esasları yönetmelikle düzenlenir.
Kurulun görevleri
MADDE 32 – (1) Kurulun görevleri şunlardır:
ç) Bu Kanuna göre çıkarılması
gereken ve Genel Müdürlük tarafından hazırlanan yönetmelik taslaklarına,
gerekirse değişiklik yaparak son şeklini vermek.
ğ) Daire Başkanlığı tarafından
yürütülecek faaliyetlerin etkinliğini artırmak üzere tavsiyelerde bulunmak.
ı) Daire Başkanlığının faaliyet
planında yer alan konularla ilgili kurum ve kuruluşların uygulamaya
sağlayabileceği katkıları belirlemek.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Ceza Hükümleri
Gizliliğin ihlali
MADDE 33 – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesindeki
yükümlülüğe aykırı hareket ederek bir kişinin hukuken korunan menfaatinin zarar
görmesine neden olan kişi altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçların soruşturulması ve
kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
ONUNCU BÖLÜM
Son ve Geçici Hükümler
Kadrolar (1)
(Bu maddede yer alan kadrolarla
ilgili olarak 22/6/2012 tarihli ve 28331 sayılı Resmi Gazete’ye bakınız.)
MADDE 34 – (1) Ekli (1) ve (2) sayılı
listelerde yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı
Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) ve (II)
sayılı cetvellerin Adalet Bakanlığına ait bölümlerine eklenmiştir.
Değiştirilen hükümler
MADDE 35 – (1) 19/3/1969 tarihli ve 1136
sayılı Avukatlık Kanununun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine
“Hakemlik” ibaresinden sonra gelmek üzere “arabuluculuk,” ibaresi eklenmiştir.
(2) 12/1/2011 tarihli ve 6100
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun;
eklenmiştir.
Yönetmelikler (2)
(12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı
Kanunun 28 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ve
uygulamalı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.)
MADDE 36 – (1) Arabuluculuk eğitimi verecek
kuruluşların denetlenmesi ile eğitimin süresi, içeriği ve standartları,
yapılacak olan yazılı (…) (2) sınavın ilke ve kurallarının belirlenmesi,
arabulucular sicilinin düzenlenmesi ve arabulucularda aranacak koşullar, arabulucuların
denetlenmesi ve izlenmesi ile bu Kanunun uygulanmasını gösteren diğer hususlar,
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir. (2)
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden
itibaren iki ay içinde kuruluş ve teşkilatlanma tamamlanır.
(2) Bu Kanunun 31 inci maddesinde
öngörülen kurum ve kuruluşlar, Kurulda görev yapacak temsilcileri Kanunun
yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde Genel Müdürlüğe bildirirler. İlk üç
yıl için Adalet Bakanı tarafından seçilecek üç arabulucu yerine 31 inci
maddenin birinci fıkrasının (ç), (g) ve (ğ) bentlerindeki kurumlar birer fazla
temsilci bildirirler.
(3) Arabulucu yerine ilgili
kurumlardan bildirilen temsilcilerin Kuruldaki görev süresi bir yıldır. Adalet
Bakanlığı tarafından bu sürenin sonunda seçilecek üç arabulucu ismi Kurula
bildirilir. Bu şekilde seçimi yapılan arabulucular yerlerine atandıkları Kurul
üyelerinin görev sürelerini tamamlarlar.
(4) Birinci fıkrada belirtilen
kuruluş ve teşkilatlanmanın tamamlanmasından itibaren üç ay içinde Kurul
toplanır. Kurulun ilk toplantı tarihi, Kurul üyeleri bakımından üç yıllık görev
süresinin başlangıcı olarak kabul edilir.
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Kanunda öngörülen
yönetmelikler, Kurulun ilk toplantısından itibaren üç ay içinde çıkarılır.
Yürürlük
MADDE 37 – (1) Bu Kanunun;
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 38 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.